11. Sınıf Tarih | 1.Ünite Özet | Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti

Admin
By -
0

2025 11. Sınıf Tarih | 1.Ünite Özeti | Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti


1.Ünite Özet | Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti


DEĞİŞEN DÜNYA DENGELERİ KARŞISINDA OSMANLI SİYASETİ (1595–1774)




1595–1700 Arasındaki Siyasi Gelişmeler: Son Zaferden İlk Gerilemeye


Haçova Muharebesi (1596), Osmanlı’nın Avusturya karşısında kazandığı son büyük zaferdir. Eğri Kalesi ele geçirilmiş, Osmanlı ordusunun disiplinsizliğine rağmen kazanılan bu savaş, Osmanlı’nın hâlen güçlü bir askeri organizasyon kabiliyeti olduğunu göstermiştir. Ancak bu zafer uzun vadede kalıcı kazanımlar sağlamamış ve Batı’daki ilerleme sona ermiştir.


Zitvatorok Antlaşması (1606) ile Osmanlı, ilk kez bir Batılı devletin hükümdarıyla eşit statüde sayılmıştır. Bu, Osmanlı’nın geleneksel “üstün devlet” anlayışından ilk ciddi tavizidir. Böylece Avusturya Arşidükü, Osmanlı Padişahı ile eşit kabul edilmiş ve Osmanlı’nın Avrupa’daki prestiji sarsılmıştır.


Kasr-ı Şirin Antlaşması (1639) ile Safevîlerle olan uzun savaşlar sona ermiş ve Türkiye-İran sınırı büyük ölçüde netleşmiştir. Bu sınır, günümüzdeki sınırların da temelini oluşturur. Doğu’da sağlanan bu istikrar, Osmanlı’nın Batı’ya odaklanmasını kolaylaştırmıştır.


II. Viyana Kuşatması (1683), Osmanlı’nın Batı’ya yaptığı son büyük saldırıdır ve büyük bir yenilgiyle sonuçlanmıştır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın kuşatmayı uzatması ve Lehistan kralı Jan Sobieski komutasındaki birleşik Avrupa ordusunun müdahalesiyle Osmanlı ordusu bozguna uğramıştır. Bu gelişme, Kutsal İttifak’ın kurulmasına neden olmuştur.


Karlofça Antlaşması (1699), Osmanlı’nın büyük çapta ilk kez toprak kaybı yaşadığı ve Avrupa’da savunma pozisyonuna geçtiği bir dönüm noktasıdır. Avusturya, Lehistan ve Venedik’e önemli topraklar bırakılmış, bu durum Osmanlı’nın artık genişleyemeyeceğini tüm dünyaya ilan etmiştir.




Uzun Savaşlardan Diplomatik Yollara: Osmanlı’da Dış Politika Değişimi


Yüzyıllar boyunca sürekli savaşlar yürüten Osmanlı, Karlofça sonrası dış politikasını köklü biçimde değiştirmiştir. Artık fetih ve saldırı yerine, toprak koruma ve barışçıl çözüm stratejileri benimsenmiştir. Bu politika değişimi, Osmanlı’nın askeri kapasitesindeki gerilemeyi ve diplomasi ile varlığını sürdürme çabasını açıkça gösterir.


👀

👀



Osmanlı - Safevî İlişkileri: Doğu’da Sınır, Mezhepte Çatışma


Osmanlı-Safevî mücadelesi hem mezhepsel farklılıklar (Sünni Osmanlı vs. Şii Safevîler) hem de İpek Yolu üzerindeki ticaret yolları kontrolü nedeniyle süregelmiştir. Savaşlar, 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile sona ermiş, sınırlar netleşmiş ve doğuda uzun süreli barış sağlanmıştır.




Osmanlı - Avusturya İlişkileri: Üstünlükten Savunmaya


Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı’nın Avusturya karşısındaki siyasi üstünlüğünü yitirdiğini tescillerken, II. Viyana Kuşatması ise Osmanlı’nın Batı’daki genişleme umutlarını tamamen sona erdirmiştir. Bu iki gelişme, Osmanlı’nın artık saldırıdan çok savunma yapacağını göstermektedir.




Osmanlı - Lehistan İlişkileri: Sınırlar Genişledi, Sonra Daraldı


Hotin Antlaşması (1621) belirsiz bir sonuçla noktalanırken, Bucaş Antlaşması (1676) Osmanlı’nın Batı’daki en geniş sınırlarına ulaştığı dönemdir. Ancak Karlofça Antlaşması ile bu toprakların büyük kısmı kaybedilmiş, kazanımlar kalıcı olmamıştır. Lehistan ile olan ilişkiler genel olarak sınır güvenliği ve Karadeniz hakimiyeti çerçevesinde gelişmiştir.




Osmanlı - Venedik İlişkileri: Girit’in Fethi, Denizlerdeki Son Zafer


Girit’in Fethi (1669), 24 yıl süren uzun ve yıpratıcı bir savaş sonunda elde edilmiştir. Bu fetih, Osmanlı’nın denizlerdeki son büyük zaferi olarak tarihe geçmiştir. Ancak kuşatmanın süresi ve maliyeti, Osmanlı deniz gücünün zayıfladığını ve Akdeniz üstünlüğünün sarsıldığını göstermektedir.




Osmanlı - Rusya (Çarlık) İlişkileri: Yeni Bir Tehdit Doğuyor


Bahçesaray Antlaşması (1681) ile ilk Osmanlı-Rus sınırı belirlenmiştir. Ardından İstanbul Antlaşması (1700) ile Azak Kalesi Rusya’ya verilmiş ve Rusya, Osmanlı iç işlerine müdahale edebilecek bir konuma gelmiştir. Bu gelişmeler, Karadeniz’deki Osmanlı hâkimiyetinin sonunun başlangıcı sayılır.




17. Yüzyılda Osmanlı Dış Politikası: Dengeyi Korumak


Bu dönemde Osmanlı, hem doğuda (Safevîler) hem batıda (Avusturya, Lehistan, Rusya) çeşitli cephelerde mücadele etti. İçte isyanlar ve ekonomik zorluklara rağmen, dışarıda mümkün olduğunca toprak bütünlüğünü korumaya çalıştı. Artık diplomatik çözüm yolları daha sık tercih ediliyordu.




Kutsal İttifak’a Karşı Osmanlı: Birleşik Avrupa’ya Karşı Yalnızlık


II. Viyana Kuşatması’nın başarısızlığı sonrası Avrupa devletleri Kutsal İttifak adı altında birleşti. Avusturya, Lehistan, Venedik ve Rusya’nın oluşturduğu bu ittifak, Osmanlı’ya karşı 16 yıl süren savaşlar yürüttü. Karlofça Antlaşması, bu mücadelenin sonunda Osmanlı’nın büyük toprak kayıplarını kabul ettiği antlaşma oldu.


👀

👀




Avrupa’da Din Savaşlarından Modern Devlete Geçiş: Westfalya Dönüşümü


Augsburg (1555) ile Protestanlık resmen tanındı, ardından gelen Otuz Yıl Savaşları (1618–1648) Avrupa’yı derinden sarstı. Sonunda Westfalya Antlaşması, laiklik, modern devlet ve uluslararası hukuk ilkelerini yerleştirdi. Osmanlı bu sürecin tamamen dışında kaldı ve Avrupa’daki dönüşümü yakalayamadı.




17–18. Yüzyıllarda Denizcilik Faaliyetleri: Osmanlı Geride Kalıyor


Avrupa, bu dönemde denizcilikte büyük bir atılım yaparak sömürgecilik ve denizaşırı ticarette liderliğe yükseldi. İspanya, Portekiz, İngiltere, Hollanda gibi devletler, dünya ticaretine yön verirken Osmanlı ise sadece savunmaya odaklanabildi. Girit’in fethi, denizlerdeki son büyük başarıdır.



Fetihlerden Savunmaya: Yeni Bir Dönem Başlıyor


18. yüzyılda Osmanlı artık fetih politikalarını terk etmiş, var olan toprakları savunma ve muhafaza etmeye yönelmiştir. Özellikle Pasarofça Antlaşması (1718) bu geçişin sembolüdür. Ardından gelen Lale Devri, savaşsız bir dönemi ve kültürel uyanışı temsil eder.




Kutsal İttifak Savaşları (1683–1699): Askerî ve Ekonomik Tükeniş


II. Viyana Kuşatması sonrası başlayan savaşlar, Osmanlı’yı ciddi biçimde yıprattı. 16 yıl süren bu mücadeleler, sadece askerî alanda değil, aynı zamanda ekonomide de büyük çöküşe neden oldu. Sonunda gelen Karlofça Antlaşması, bu uzun sürecin yenilgiyle kapanışıdır.




Karlofça Antlaşması (1699): Gerileme Resmileşiyor


Avusturya’ya Erdel ve Macaristan, Lehistan’a Podolya ve Ukrayna, Venedik’e Mora bırakılmıştır. Osmanlı Devleti ilk kez çok büyük toprak kaybetmiştir. Bu antlaşma, aynı zamanda psikolojik bir kırılma yaratmış ve “yenilmez Osmanlı” imajı yok olmuştur.




Pasarofça Antlaşması (1718): Barışın, Değişimin ve Lale Devri’nin Başlangıcı


Bu antlaşmayla Belgrad ve Sırbistan kaybedilmiş, Mora ise geri alınmıştır. Ancak bu antlaşma, savaşlardan çok barışa ve iç reformlara odaklanılan Lale Devri’nin kapısını açmıştır. Avrupa etkisiyle matbaa, edebiyat ve sanat alanlarında gelişmeler yaşanmıştır.




Küçük Kaynarca Antlaşması (1774): Osmanlı Egemenliğinde Derin Çatlak


Kırım bağımsız olmuş, fakat gerçekte Rusya’nın etkisine girmiştir. Ayrıca Rusya, Osmanlı’daki Ortodoksların hamisi olma hakkını kazanmıştır. Bu durum, Osmanlı'nın iç işlerine doğrudan dış müdahalenin kapısını aralamıştır. Ayrıca Osmanlı, Karadeniz'deki egemenliğini de kaybetmiştir.  

👀

👀


💬 KONUYU PEKİŞTİRMEK İÇİN HAZIRLADIĞIMIZ ETKİNLİKLER

🚀 Bu Üniteyi Pekiştirmeniz için 20 Adet ''Doğru-Yanlış'' Sorusu hazırladık. Hemen Çözmeye BAŞLA


🚀 Bu Ünitede geçen ''Önemli kavramları'' bir araya topladık ve açıkladık. Hemen Göz At


🚀 Bu Üniteyi daha iyi öğrenmeniz için 16 adet ''Çoktan Seçmeli Soru'' hazırladık. Hemen Çözmeye Başla.


🚀 Bu Üniteyi daha anlamak ve Sınavlarda başarılı olmanız için 16 Adet ''Açık Uçlu-Yorum'' Sorusu hazırladık. Hemen Çözmeye Başla.



11.SINIF TARİH ÜNİTE DERS NOTLARI





Yorum Gönder

0Yorumlar

Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!

Yorum Gönder (0)