Ders Notları • Örnek Sorular • Çözümler • İpuçları
Tam kapsama
PDF’ye hazır
Mobil uyumlu
Aç/kapa çözümler
İçindekiler
Kudüs’ün Alınması (1187)
Özet
Kudüs’ün alınması, 1187 yılında Selahaddin Eyyûbî’nin komutasındaki Müslüman orduların, Haçlıların elinde bulunan Kudüs’ü fethetmesi olayıdır. 1099’dan beri Haçlıların kontrolünde olan şehir, yapılan Hıttin Savaşı (1187) sonrasında tekrar Müslüman egemenliğine geçmiştir. Bu olay, Eyyûbîler Devleti’nin en önemli başarısıdır ve İslam dünyasında büyük bir sevinç yaratmıştır.
- Kudüs’ün geri alınması, Haçlı Seferleri döneminin dönüm noktalarından biridir.
- Bu zafer, İslam dünyasında birlik duygusunu güçlendirmiş, Selahaddin Eyyûbî’yi kahraman bir lider konumuna getirmiştir.
- Avrupa’da ise büyük yankı uyandırmış ve III. Haçlı Seferi’nin (1189–1192) düzenlenmesine neden olmuştur.
- Kudüs, üç semavi din için kutsal bir şehir olduğundan, bu olay hem dini hem de siyasi açıdan büyük önem taşımaktadır.
Kudüs’ün 1187 yılında yeniden Müslümanların eline geçmesi, İslam dünyasında nasıl bir etki oluşturmuştur?
Beklenen cevap: Bu fetih, Müslümanlar arasında dini birlik ve dayanışma duygusunu güçlendirmiş, Haçlılara karşı direnişin sembolü olmuştur.
Kösedağ Savaşı (1243)
Özet
Kösedağ Savaşı, 1243 yılında Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında yapılmıştır. Savaş, Sivas yakınlarındaki Kösedağ’da gerçekleşmiştir. Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Gıyaseddin Keyhüsrev, Moğol komutanı ise Baycu Noyan’dır. Selçukluların ordu düzenini koruyamaması sonucu savaş Moğolların zaferiyle bitmiştir.
- Anadolu Selçuklu Devleti, Moğollara bağlı hâle geldi.
- Selçuklular artık Moğollara vergi ödemek zorunda kaldı.
- Devletin gücü azaldı, Anadolu’da siyasi birlik bozuldu.
- Bu yenilgiden sonra Anadolu’da II. beylikler dönemi başladı.
- Kösedağ yenilgisi, Selçuklu Devleti’nin yıkılış sürecini başlattı.
Kösedağ Savaşı sonrasında Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğollara bağlı hâle gelmesinin Türk siyasi birliği üzerindeki etkisini açıklayınız.
Beklenen cevap: Savaş sonrası Anadolu Selçukluları bağımsızlıklarını kaybetmiş, ülke yönetiminde Moğolların etkisi artmıştır. Bu durum Anadolu’da siyasi birliğin bozulmasına ve beyliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
İkta Sistemi
Tanım
İkta sistemi, devletin sahip olduğu topraklardan elde edilen vergi gelirlerinin, askerî veya sivil devlet görevlilerine maaş yerine geçici olarak verilmesi esasına dayanır. Bu kişilere “iktadar” denir. İktadar, bu gelirlerle hem kendi geçimini sağlar hem de bölgesinin güvenliğini ve düzenini sağlamakla yükümlüdür. Ayrıca ikta gelirlerinden atlı asker (sipahi) besleyerek savaş zamanında devlet ordusuna katılır.
- Devlet hazinesine yük azalır: Maaşlar doğrudan ikta gelirlerinden karşılandığı için hazine rahatlar.
- Tarım üretimi devam eder: İktadar, toprağın boş kalmamasını sağladığı için köylü üretime devam eder.
- Askerî sistem güçlenir: İkta sahipleri savaş zamanı asker getirir, böylece ordu sürekli hazır durumda olur.
- Merkezi otorite güçlenir: Toprakların denetimi devlet adına iktadarlarca yapıldığı için devletin kontrolü sürer.
- Osmanlı’daki tımar sistemi, bu yapının geliştirilmiş hâlidir.
İkta sisteminin devletin ekonomik ve askerî yapısına sağladığı faydaları açıklayınız.
Beklenen cevap: Devlet maaş yükünden kurtulmuş, ikta sahiplerinin beslediği askerlerle ordu sürekli güçlü kalmıştır. Ayrıca toprakların işlenmesi ekonomik canlılığı sürdürmüştür.
Kut Anlayışı
Tanım
Kut anlayışı, Türklerde hükümdarlık yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanılmasıdır. Bu inanca göre Tanrı (Tengri), devleti yönetme gücünü bazı kişilere bağışlar; o kişi kut sahibi olur ve hükümdar olma hakkını kazanır. Kut, Tanrı tarafından verilen ilahi bir güç veya yönetme yetkisidir.
- Türk devlet geleneğinin temelini oluşturur.
- Hükümdarın görevini kutsal bir sorumluluk olarak görmesini sağlar.
- “Devlet millet içindir” düşüncesi bu anlayışla güçlenmiştir.
- Kutun verasetle geçtiğine inanıldığı için her hanedan üyesi taht üzerinde hak iddia edebilmiş, bu durum taht kavgalarına yol açmıştır.
- Devletin Tanrı tarafından korunduğu inancını da besler.
Kut anlayışının Türk devletlerinde taht kavgalarına neden olmasının sebebini açıklayınız.
Beklenen cevap: Kutun hanedandaki her erkek üyeye geçebileceğine inanıldığı için herkes kendini hükümdar olmaya layık görmüş, bu da taht mücadelelerini artırmıştır.
Ahi Teşkilatı
Tanım
Ahi Teşkilatı, Anadolu’da 13. yüzyıldan itibaren esnaf ve zanaatkârlar arasında kurulan bir dayanışma örgütüdür. Kurucusu olarak genellikle Ahi Evran kabul edilir. Hem meslekî eğitim veren hem de ahlâkî ve toplumsal düzeni koruyan bir yapıdır. Üyeler; dürüstlük, yardımseverlik ve adalet gibi değerlere önem verirdi.
- Ekonomik: Üretim, kalite ve fiyat denetimi; dürüst ticaret.
- Eğitim: Çırak → kalfa → usta sistemi.
- Toplumsal: Dayanışma ve yardımlaşma.
- Ahlâkî: Dürüstlük, cömertlik ve çalışkanlık.
- Türk-İslam kültürünün ve şehir düzeninin gelişimine katkı.
Ahi Teşkilatı’nın Anadolu’daki ekonomik ve sosyal yaşama katkılarını açıklayınız.
Beklenen cevap: Üretimde kaliteyi ve adaleti sağlamış, yardımlaşma ve dayanışmayı artırmıştır. Böylece şehirlerde güvenli bir ticaret ortamı oluşmuştur.
Hükümdarlık Alametleri
Genel
Hükümdarlık alametleri, bir hükümdarın devlet üzerindeki otoritesini ve egemenliğini simgeleyen sembollerdir. Türklerde bu alametler, hem dini hem de siyasi meşruiyetin göstergesi olarak kabul edilmiştir. Zamanla, İslamiyet’in kabulüyle bu semboller değişmiş; eski Türk geleneğiyle İslam kültürü birleşmiştir.
🏹 İslamiyet Öncesi
- Otağ (çadır): Hükümdarın yönetim merkeziydi.
- Çetr (Şemsiye): Hükümdar sefere veya alayla bir yere giderken başı üzerinde tutulurdu.
- Taht: Hükümdarlık makamını simgelerdi.
- Tuğ (Sancak): Hükümdarın bayrağı, askerî yetkisini gösterirdi.
- Kotuz / Sorguç: Hükümdarın başlığına takılan tüy, sembolik bir asalet göstergesiydi
- Davul (Nevbet): Hükümdarın bulunduğu yerde günde belli vakitlerde çalınır, egemenliğin simgesi sayılırdı.
🕌 İslamiyet Sonrası
- Para Bastırmak (Sikke)
- Hutbe Okutmak
- Hil’at
İslamiyet’in kabulüyle birlikte hükümdarlık alametlerinde ne tür değişiklikler yaşanmıştır?
Beklenen cevap: Eski sembollerin yerini İslami unsurlar almıştır. Hutbe, sikke ve tuğra gibi İslam kültürüne özgü alametler ortaya çıkmıştır.
Divan Teşkilatı
Tanım
Divan, Türk-İslam devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı en yüksek yönetim kuruludur. Başında vezir (veya vezir-i azam) bulunur; üyeleri ise farklı alanlardan sorumlu yüksek devlet görevlileridir. Divan, hem karar organı hem de danışma meclisi niteliğindedir. Büyük Selçuklular döneminde sistemli hale gelmiş, Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar tarafından da sürdürülmüştür.
- Devlet işlerinin düzenli yürütülmesini sağlar.
- Farklı divanlar sayesinde idari, mali, askeri ve adli işler ayrılmıştır.
- Hükümdarın yokluğunda devleti temsil edebilir.
- Uzman üyeler sayesinde merkezi otorite güçlenir.
- Osmanlı’daki Divan-ı Hümayun, geleneğin devamıdır.
🧩 Büyük Selçuklularda Başlıca Divanlar
- Divan-ı Âlâ (Büyük Divan) : En yüksek yönetim organıdır.
- Divan-ı Arz (Askerî): Askerî işlerden sorumludur.
- Divan-ı İstifa (Maliye): Maliye ve vergilerle ilgilenir.
- Divan-ı İnşa (Yazışma/Dış ilişkiler) : Yazışma ve dış ilişkilerden sorumludur.
- Divan-ı İşraf (Teftiş): Denetim ve teftiş işlerini yürütür.
Divan teşkilatının devlet yönetiminde merkezi otoriteyi nasıl güçlendirdiğini açıklayınız.
Beklenen cevap: Devlet işlerinin tek merkezden yürütülmesini sağlamış, farklı alanlarda uzman görevlilerin katkısıyla kararların hızlı alınmasına yardımcı olmuştur.
Divan teşkilatında farklı görev alanlarına ayrılmış divanların bulunması, devlet yönetimi açısından ne tür bir fayda sağlamıştır?
Beklenen cevap: Her divan kendi alanında uzmanlaştığı için iş bölümü ve düzen sağlanmıştır. Böylece devlet işleri daha hızlı, düzenli ve etkili biçimde yürütülmüştür.
İlk Türk-İslam Eserleri
Genel
İlk Türk-İslam eserleri, Türklerin İslamiyet’i kabul ettikten sonra verdikleri ilk bilimsel, edebî ve kültürel ürünlerdir. Bu eserler, Karahanlılar Dönemi (10–11. yüzyıl)’nde yazılmıştır. Türklerin hem İslam kültürünü hem de Türk dilini ve geleneklerini bir arada yaşatmaya çalıştıkları ilk örneklerdir.
| Eser Adı | Yazarı | Konusu / Özelliği |
|---|---|---|
| Kutadgu Bilig | Yusuf Has Hacib | Siyaset ve ahlak kitabı; “mutluluk veren bilgi”. |
| Divânu Lügati’t-Türk | Kaşgarlı Mahmud | İlk Türkçe sözlük; Araplara Türkçe öğretmek için yazıldı. |
| Atabetü’l-Hakayık | Edip Ahmet Yükneki | Dini ve ahlaki öğütler. |
| Divân-ı Hikmet | Ahmet Yesevî | Tasavvufî şiirler; Türk tasavvuf edebiyatının temeli. |
Kutadgu Bilig ve Divânu Lügati’t-Türk adlı eserler, Türklerin İslamiyet’ten sonra hem eski kültürlerini hem de yeni dini değerlerini nasıl bir araya getirmiştir?
Beklenen cevap: Bu eserler, Türklerin İslam ahlakını benimsediğini ama aynı zamanda Türk dilini, geleneklerini ve düşünce tarzını koruduğunu gösterir. Böylece eski Türk kültürü ile İslam kültürü bir bütün haline gelmiştir.
Nizamiye Medreseleri
Genel
Nizamiye Medreseleri, 11. yüzyılda Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından kurulan ilk büyük ve sistemli eğitim kurumlarıdır. İlk Nizamiye Medresesi 1057 yılında Bağdat’ta açılmıştır. Dinî ilimlerin yanı sıra fen, matematik, tıp, edebiyat ve felsefe gibi dersler okutulmuştur. Eğitim devlet kontrolünde yürütülmüş; öğrencilere ücretsiz eğitim, barınma ve burs sağlanmıştır.
- İlk devlet destekli eğitim kurumları.
- Eğitime sistem ve disiplin kazandırdı; örnek alındı.
- Bilim insanı ve devlet görevlileri yetiştirdi.
- Gazâlî gibi âlimler ders verdi.
- Batı’daki üniversitelere ilham kaynağı oldu.
- Mezhep birliğini (Sünnilik) güçlendirdi.
- Bilim-kültür-düşünce hayatının merkezi hâline geldi.
Nizamiye Medreseleri kim tarafından ve hangi amaçla kurulmuştur?
Beklenen cevap: Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından kurulmuştur. Amaç, eğitimde düzen sağlamak ve dinî-siyasi birliği korumaktır.
Miryokefalon Savaşı (1176)
Özet
Miryokefalon Savaşı, 1176 yılında Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli yakınlarındaki Miryokefalon Geçidi'nde gerçekleşmiştir. II. Kılıç Arslan, Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos’u ağır bir yenilgiye uğratmıştır.
- Bizans’ın Anadolu’yu Türklerden geri alma ümidi tamamen sona erdi.
- Anadolu’nun Türk yurdu olduğu kesinleşti; kalıcılık güçlendi.
- Selçuklular bölgesel siyasi üstünlüğü devraldı.
- 1071 Malazgirt’in sonuçları pekişti.
- Bizans savunmaya çekildi; Türk ilerleyişi hızlandı.
Miryokefalon Savaşı’nın Türk tarihi açısından önemi nedir? Açıklayınız.
Beklenen cevap: Bizans’ın Anadolu’yu geri alma ümidi sona ermiş, Anadolu kesin olarak Türk yurdu haline gelmiştir. Malazgirt’in sonuçları kalıcı hâle gelmiş; Türklerin siyasi gücü artmıştır.
Kavram ve Test Soruları
1) Türk-İslam devletlerinde, hükümdar çocuklarının hem yönetim tecrübesi kazanmaları hem de gelecekte sultanlığa hazırlanabilmeleri için eyaletlere vali olarak gönderildikleri görülür.
Bu hükümdar çocuklarına ne ad verilir?
Bu hükümdar çocuklarına ne ad verilir?
Cevap: Melik
2) Meliklerin yanında bulunup onlara devlet yönetimi, askerî strateji ve siyaset konularında rehberlik eden; gerektiğinde naiplik yapan devlet adamına ne ad verilir?
Cevap: Atabey
3) Türk-İslam devletlerinde hükümdarı koruyan, merkezde görev yapan, tamamı maaşlı ve hükümdara doğrudan bağlı seçkin askerlerden oluşan orduya ne ad verilir?
Cevap: Hassa Ordusu
4) Türk-İslam devletlerinde, İslam hukukuna (şer‘î hukuk) dayalı davalara bakan, adaletin sağlanmasından ve yargı işlerinden sorumlu görevli kimdir?
Cevap: Kadı
5) Kur’an, sünnet, icma ve kıyas gibi kaynaklara dayanan; dini kuralları esas alan İslam hukukunun bölümüne ne ad verilir?
Cevap: Şer‘î Hukuk
6) El yazması kitapların kenarlarını ve sayfa başlarını altın yaldız, desen ve motiflerle süsleme sanatına ne denir?
Cevap: Tezhip Sanatı
7) Matematik alanında “cebir” biliminin temellerini atarak bu alanda ilk sistemli kitabı yazan; Batı’da adı “Algoritma” kavramına kaynak olan Türk-İslam bilim insanı kimdir?
Cevap: Harezmi
Eşleştirme Soruları
| Bilim İnsanı | Alanı (Konu) |
|---|---|
| 1. Farabi | A) Matematik ve astronomi |
| 2. İbn-i Sina | B) Mekanik, robotik, otomatik sistemler |
| 3. Biruni | C) Felsefe ve mantık |
| 4. El-Cezeri | D) Tıp |
| 5. Harezmi | E) Cebir bilimi ve sayılar sistemi |
Doğru eşleştirme: 1–C, 2–D, 3–A, 4–B, 5–E
Kronoloji Çalışması
Görev
Aşağıdaki savaşları kronolojik sıraya diziniz: Malazgirt, Dandanakan, Miryokefalon, Kösedağ.
Sıralama nedir?
Beklenen cevap: Dandanakan (1040) → Malazgirt (1071) → Miryokefalon (1176) → Kösedağ (1243)
Sentez ve Yorum Soruları
Nizamiye Medreseleri’nde yetişen bilim insanlarının faaliyetleri, Ahilik teşkilatının şehir hayatına kazandırdığı ahlaki değerler gibi unsurlar Anadolu’ya nasıl katkı sağlamıştır?
Beklenen cevap: Bu kurumlar ve faaliyetler, hem İslam kültürünü hem de Türk geleneklerini Anadolu’da yaygınlaştırmıştır. Eğitim kurumları bilginleri yetiştirmiş ve Ahilik toplumsal dayanışmayı güçlendirmiştir. Böylece Anadolu kalıcı bir Türk-İslam yurdu hâline gelmiştir.
Türklerin Orta Asya’daki göçebe yaşam biçiminden Anadolu’daki yerleşik hayata geçişi ekonomik faaliyetleri ve toplumsal yapıyı nasıl etkilemiştir?
Beklenen cevap: Göçebelikte hayvancılık temelken, yerleşik düzende tarım, ticaret ve el sanatları gelişmiştir. Şehirleşme artmış, Ahilik gibi kurumlar ortaya çıkmıştır.
.png)

Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!