9. Sınıf Tarih | 3.Ünite Özeti: OrtaÇağ Medeniyetleri | 2025 | Maarif Modeli | PDF İndir!
9.SINIF TARİH DERSİ, 3.ÜNİTE: ORTA ÇAĞ MEDENİYETLERİ
3.1. Orta Çağ’daki Kitlesel Göçler
👀
1. Orta Çağ’da Göçlerin Genel Özellikleri
Göç, bireylerin veya toplulukların yaşadıkları yerleri terk ederek başka bölgelere yerleşmeleridir. Orta Çağ’daki göçler genellikle kitlesel (topluca) ve uzun süreli olmuştur.
Başlıca Nedenler:
- Siyasi: Savaşlar, isyanlar, baskılar ve yönetim değişiklikleri
- Ekonomik: Kıtlık, tarım alanlarının verimsizliği, geçim sıkıntısı
- Dini: Baskıdan kaçış, inanç yayma arzusu
- Toplumsal: Yeni yaşam alanı arayışı, kabile yapılarının hareketliliği
Genel Sonuçlar:
- Göçler, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da derin izler bırakmıştır.
- Büyük imparatorlukların zayıflamasına veya tamamen yıkılmasına yol açmıştır.
- Yeni devletler kurulmuş, farklı halklar arasında kültürel etkileşim ve asimilasyon yaşanmıştır.
- Yerleşik halklarla yaşanan çatışmalar sonucunda yeni toplum düzenleri ortaya çıkmıştır.
2. Kavimler Göçü (375 – 476)
Tanım: M.S. 4. yüzyılda Orta Asya’dan batıya yönelen Hunların Avrupa içlerine girmesiyle başlayan ve birçok barbar kavmin yer değiştirmesine yol açan büyük göç dalgasıdır.
Başlangıcı: 375 yılında Hunların batıya göç ederek Avrupa’ya girmesi
Katılan Kavimler:
- Vizigotlar
- Vandallar
- Franklar
- Saksonlar
- Burgonlar
Tetikleyici Etkenler:
- Hunların baskısı altında kalan kavimlerin batıya kaçması
- Roma İmparatorluğu’nun zayıflaması
Sonuçları:
- 476’da Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı.
- Avrupa’da merkezi otorite çöktü, yerine feodalite (derebeylik) sistemi ortaya çıktı.
- Yeni Germen kökenli krallıklar (Franklar, Vizigotlar vs.) kuruldu.
- Katolik Kilisesi, otorite boşluğunu doldurarak güç kazandı.
- Avrupa’nın etnik ve kültürel yapısı köklü şekilde değişti.
3. Müslümanların Göçü – Hicret (622)
Tanım: Hz. Muhammed ve ilk Müslümanların, Mekke’de maruz kaldıkları baskılar nedeniyle Medine’ye göç etmeleri olayıdır.
Nedenleri:
- Mekke'de artan baskı ve zulüm
- İslam'ı özgürce yaşama ve yayma arzusu
Sonuçları:
- İslam Devleti kuruldu (Medine İslam Devleti).
- Bu olay, İslam takviminin başlangıcı olarak kabul edilir.
- Hicret, yalnızca bir yer değiştirme değil, İslam dünyasında siyasi, dini ve toplumsal bir dönüşüm sürecidir.
- İslamiyet, kısa sürede Arap Yarımadası'nın ötesine yayılmaya başladı.
4. Türk Göçleri
a. İlk Türk Göçleri
Katılan Topluluklar:
- Asya Hunları
- Göktürkler
- Uygurlar
- Avarlar, Peçenekler, Kumanlar, Uzlar gibi diğer boylar
Göç Nedenleri:
- Kuraklık ve iklim değişiklikleri
- Çin baskısı ve saldırıları
- Otlak yetersizliği (göçebe yaşamın ihtiyaçları)
Sonuçları:
- Türk toplulukları Avrupa’ya ve farklı bölgelere yayıldı.
- Türk kültürü, dili ve savaş teknolojisi çeşitli halklarla etkileşime girdi.
- Avrupa Hun Devleti gibi siyasi yapılar ortaya çıktı.
b. Selçuklu ve Osmanlı Dönemi Göçleri
-
Selçuklular, Orta Asya’dan İran’a ve Anadolu’ya göç ederek Büyük Selçuklu Devleti’ni kurdu.
-
Malazgirt Zaferi (1071) sonrası Anadolu’ya Türk yerleşimi hızlandı.
-
Osmanlılar, fethettikleri Balkan bölgelerine Türkleri yerleştirerek iskân politikası uyguladı.
-
Bu politikalar sayesinde Balkanlar’da kalıcı Türk varlığı oluştu.
5. Viking Göçleri (8. – 11. yüzyıl)
Tanım: İskandinavya kökenli Vikinglerin, deniz yoluyla Avrupa'nın çeşitli bölgelerine yaptığı yerleşim ve yağma hareketleridir.
Amaçları:
- Yeni topraklar bulmak
- Ticaret yollarını kontrol etmek
- Zenginlik elde etmek
Göç Ettikleri Bölgeler:
- İngiltere, Fransa, İrlanda, Rusya’nın batısı
Etkileri:
- Vikingler bazı bölgelerde kalıcı yerleşimler kurdular (örneğin Normandiya).
- Denizcilik ve gemi teknolojisi gelişti.
- Ticaret yolları genişledi, farklı kültürlerle etkileşim arttı.
- Rusya'nın temellerini atan Rurik Hanedanı gibi siyasi yapılar doğdu.
6. Sonuç ve Etkiler
Orta Çağ’daki kitlesel göçler, yalnızca nüfus hareketleri değil; aynı zamanda:
- Yeni siyasi yapıların ortaya çıkmasına,
- Farklı kültürlerin karşılaşmasına,
- Dinlerin yayılmasına,
- Ekonomik sistemlerin değişmesine yol açmıştır.
Bu göçler sonucunda Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da:
- Yeni devletler kuruldu,
- Siyasi dengeler değişti,
- Etnik haritalar yeniden çizildi,
- Dinî ve kültürel çeşitlilik arttı.
Sonuç olarak, Orta Çağ’daki göç hareketleri, dönemin dünyasını yeniden şekillendiren en büyük tarihî dinamiklerden biridir.
3.2. Orta Çağ’daki Siyasi ve Askerî Gelişmeler
1. Feodalite (Derebeylik Sistemi)
Tanım: Feodalite, Orta Çağ Avrupa’sında görülen toprak temelli, hiyerarşik bir sosyal, ekonomik ve siyasi düzendir. “Senyör” adı verilen toprak sahipleri, “serf” adı verilen köylülere karşı mutlak hâkimiyet sahibidir.
Ortaya Çıkışı:
- Kavimler Göçü sonrası Roma’nın çöküşüyle merkezi otoriteler zayıfladı.
- Halk, güvenlik arayışıyla güçlü toprak sahiplerine (derebeylere) sığındı.
Özellikleri:
- Toprak, güç ve zenginliğin ana kaynağıydı.
- Krallar zayıf, yerel senyörler güçlüydü.
- Serfler toprağa bağlı köylülerdi; kişisel özgürlükleri yoktu.
- Şövalyeler, senyörlerin hizmetindeki atlı savaşçılardı.
- Her senyör kendi bölgesinde yasaları koyar, vergi toplar ve asker beslerdi.
Sonuç: Feodal sistem, Avrupa'da siyasi parçalanmışlığı artırdı; merkezi otorite uzun süre kurulamadı.
2. Frank Krallığı ve Karolenj Hanedanı
Franklar: Germen kavimlerinden biri olup Batı Roma’nın çöküşü sonrasında Galya’da güçlü bir devlet kurdular.
Karolenj Hanedanı: Frank Krallığı’nın en güçlü hanedanıdır. En ünlü hükümdarı Şarlman (Charlemagne)’dır.
Şarlman’ın Önemi:
- 800 yılında Papa tarafından "Roma İmparatoru" ilan edildi.
- Bu olay, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu fikrinin temelini attı.
- Latin kültürü ile Hristiyanlığı birleştirme çabasıyla Hristiyan Avrupa kimliği oluşturulmak istendi.
Şarlman Sonrası:
- İmparatorluk üçe bölündü (Verdun Antlaşması – 843), birlik bozuldu.
- Bu zayıflama Avrupa’nın siyasi bölünmüşlüğünü artırdı.
3. Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu
Tanım: Roma İmparatorluğu’nun doğu kısmı olarak 476’dan sonra varlığını sürdüren Hristiyan-Ortodoks devlettir.
Başkent: İstanbul (Konstantinopolis) – stratejik ve ticari açıdan çok önemliydi.
Özellikleri:
- Roma hukukunu ve mirasını yaşattı.
- Merkezi otorite güçlüydü.
- Resmî dil: Yunanca
- Mezhep: Ortodoksluk
- En parlak dönem: Justinianus (527–565) – hukuk kodları, Ayasofya'nın inşası ve fetihlerle tanınır.
Dış İlişkiler:
- Sasani İmparatorluğu, Araplar ve Türklerle sürekli mücadele etti.
- 1071 Malazgirt Savaşı, Anadolu’daki üstünlüklerini kaybettikleri dönüm noktasıdır.
4. İslam Dünyasında Siyasi Gelişmeler
Başlangıç: Hicret sonrası Medine’de İslam Devleti kuruldu.
Emeviler (661–750):
- Başkent: Şam
- Fetihlerle İslam, İspanya’dan Hindistan’a kadar yayıldı.
- Arap milliyetçiliği ön plandaydı.
Abbasiler (750–1258):
- Başkent: Bağdat
- Daha kozmopolit bir yapı benimsendi.
- Beytülhikme gibi bilim merkezleri kuruldu.
- İslam dünyasında altın çağ yaşandı.
Türklerin Rolü:
- Abbasi ordusunda önemli görevler aldılar (özellikle gulam sistemiyle).
- Zamanla bağımsız devletler kurdular:
İhşidiler
Gazneliler
Karahanlılar
Selçuklular
5. Büyük Selçuklu Devleti
Kuruluş: 1040 Dandanakan Savaşı’yla Gaznelilere karşı kazanılan zaferle kuruldu.
Öne Çıkan Hükümdarlar:
- Sultan Alparslan: 1071 Malazgirt Savaşı ile Anadolu'nun kapılarını Türklere açtı.
- Melikşah: Devletin en geniş sınırlarına ulaştığı dönemdir.
Nizamiye Medreseleri: Vezir Nizamülmülk tarafından kurulan bu eğitim kurumlarıyla bilim, hukuk ve din eğitimi desteklendi.
Dış İlişkiler:
- Bizans ve Haçlılarla yoğun mücadele yaşandı.
- Sünni İslam’ı güçlendirdiler.
6. Haçlı Seferleri (1096–1270)
Tanım: Avrupalı Hristiyanların, Müslümanların elindeki kutsal şehir Kudüs’ü ele geçirmek için düzenlediği askeri seferlerdir.
Nedenleri:
- Dini coşku (Kudüs’ü kurtarma arzusu)
- Papa'nın otoritesini artırma isteği
- Soyluların yeni topraklar elde etme arzusu
- Doğu’nun zenginliklerine ulaşma isteği
Gelişmeler:
- 8 büyük sefer düzenlendi.
- İlk seferde Kudüs ele geçirildi.
- Daha sonra Selahaddin Eyyubi şehri geri aldı.
Sonuçlar:
- Doğu-Batı kültürel etkileşimi arttı.
- Ticaret canlandı.
- Feodal beylerin zayıflamasıyla kralların gücü arttı.
- İslam dünyası Haçlılara karşı birlik ve dayanışma geliştirdi.
7. Moğol İstilası
Başlangıç: 13. yüzyılda Cengiz Han önderliğinde Asya'da başlayan istilalar, Orta Doğu ve Avrupa’ya kadar yayıldı.
Kurulan Devletler:
- İlhanlılar (İran)
- Altın Orda (Kıpçak Bozkırları)
- Çağatay Hanlığı (Orta Asya)
Etkiler:
- İslam coğrafyasında büyük yıkım ve nüfus kayıpları yaşandı (özellikle Bağdat’ın 1258’deki yıkımı).
- Ancak ilerleyen dönemde kültürel ve ticari etkileşim sağlandı.
- Moğollar zamanla İslamiyet’i kabul ederek yerel halklarla kaynaştı.
8. Askerî Yapılar
Avrupa’da:
- Şövalyelik sistemi öne çıkmıştır. Bu, asalet, sadakat ve cesaret değerleri üzerine kurulu savaşçı sınıfıdır.
- Kaleler, savunma açısından önemli askerî yapılardı. Siyasi otoritenin sembolüydü.
İslam Dünyasında:
- Gönüllü mücahitler, din uğruna savaşan askerlerdi.
- İkta sistemi ile toprak karşılığı asker beslenirdi.
- Türkler, atlı süvari taktiklerinde ustaydı. Hız ve manevra kabiliyeti sayesinde etkili oldular.
9. Genel Sonuçlar
- Orta Çağ'da siyasi düzenler genellikle dinî meşruiyete dayanırdı. Hükümdarlar, dini liderlerden destek alarak iktidarlarını güçlendirirdi.
- Askerî sistemler, büyük ölçüde toprak düzeni ve soyluluk yapısı üzerine kuruluydu.
- Doğu ve Batı medeniyetleri, hem savaş hem de kültürel alışveriş yoluyla sürekli etkileşim ve mücadele içindeydi.
3.3. Orta Çağ’da Ticaret Yolları
1. Orta Çağ’da Ticaretin Genel Durumu
-
Ticaret, Orta Çağ’da hem ekonomik hem kültürel etkileşimlerin temel kaynağıydı.
-
Ticaret yolları üzerinden mallar, fikirler, dinler ve teknolojiler yayılıyordu.
-
Ancak yolların güvenliği, siyasi istikrarla doğrudan bağlantılıydı.
2. İpek Yolu
-
Çin’den başlayıp Anadolu ve Akdeniz’e kadar uzanırdı.
-
Uzak Doğu’nun ipek, porselen, baharat gibi malları taşınırdı.
-
Orta Asya Türk devletleri bu yol üzerinde önemli konumdaydı (Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular).
-
Selçuklular döneminde kervansaraylar ile ticaret desteklendi.
3. Baharat Yolu
-
Hindistan, Güneydoğu Asya ve Çin’den çıkan mallar, Basra Körfezi ve Kızıldeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşırdı.
-
Baharat, tıp ve mutfak alanında çok kıymetliydi.
-
Müslüman tüccarlar bu yolu kontrol ediyordu.
-
Haçlı Seferleri sonrasında Avrupalılar bu yola doğrudan ulaşmak istediler.
4. Deniz Ticareti ve Limanlar
-
Akdeniz en önemli deniz ticaret bölgesiydi.
-
Venedik, Ceneviz gibi şehir devletleri, deniz ticaretinde öncü olmuşlardır.
-
Müslümanlar, Kuzey Afrika limanları ve İspanya üzerinden Atlantik’e uzanan yolları da kullanmıştır.
5. Kuzey ve Batı Avrupa Ticareti
-
Hanseatik Birliği, Kuzey Denizi ve Baltık Denizi kıyısındaki ticaret şehirlerinin oluşturduğu bir birlikti.
-
Kuzey Avrupa’da kürk, balık, kereste ve demir ticareti gelişmiştir.
-
Kara ticaret yolları da zamanla güvenli hale gelmiştir.
6. Ticaretin Şehirleşmeye Etkisi
-
Ticaret yolları üzerindeki şehirler gelişti:
-
Anadolu’da: Konya, Kayseri, Erzurum
-
Avrupa’da: Floransa, Brugge, Londra
-
-
Bu şehirlerde panayırlar ve pazarlar kuruldu.
-
Ticaret sınıfı olan burjuvazi ortaya çıktı.
7. Ticaret ve Finans
-
Para sistemleri gelişti, kambiyo ve kredi uygulamaları ortaya çıktı.
-
Bankacılığın temelleri atıldı; özellikle İtalyan bankerler (Floransa ve Cenova) bu alanda öne çıktı.
-
Sigorta sistemi doğmaya başladı.
8. Genel Sonuçlar
-
Ticaret, doğu-batı ilişkilerini güçlendirdi, kültürel etkileşimi artırdı.
-
Yeni şehirler kuruldu, ekonomide canlanma yaşandı.
-
Orta Çağ’ın sonlarına doğru ticaret, Avrupa’da merkezi krallıkların güçlenmesini de destekledi.
3.4. Orta Çağ’da Bilim, Kültür ve Sanat
1. İslam Dünyasında Bilimsel Gelişmeler
Tanım:
İslam dünyasında 8. yüzyıldan itibaren özellikle Abbasi Halifeliği döneminde bilimsel üretim altın çağını yaşadı. Bu dönemde bilim; dinle çelişmeyen, hatta dini daha iyi anlamayı kolaylaştıran bir araç olarak görülüyordu.
Beytülhikme (Bilgelik Evi):
-
Abbasi halifesi Harun Reşid ve oğlu Me’mun tarafından Bağdat’ta kuruldu.
-
Yunan, İran, Hint kaynaklarından eserler Arapçaya çevrildi.
-
Hem bir kütüphane hem de araştırma ve çeviri merkezi işlevi gördü.
Öne Çıkan Bilim İnsanları ve Alanlar:
-
Tıp: İbn Sina – El-Kanun fi’t-Tıbb adlı eseri, Avrupa'da 17. yüzyıla kadar ders kitabı olarak kullanıldı.
-
Matematik: Harezmi – Cebirin temellerini attı; algoritma kavramı onun ismine dayanır.
-
Astronomi: Battani – Trigonometriye katkı sağladı; Uluğ Bey – Semerkand Rasathanesi’ni kurdu.
-
Fizik & Optik: İbn el-Heysem – Gözün işleyişini açıklayan ilk bilim insanlarından, modern optiğin kurucularındandır.
Avrupa’ya Etkisi:
-
Bu bilgiler, Endülüs Emevileri, Haçlı Seferleri ve Akdeniz ticareti aracılığıyla Avrupa’ya taşındı.
-
İslam dünyası, bilimsel mirasın taşıyıcısı ve dönüştürücüsü olarak Rönesans’a zemin hazırladı.
2. Avrupa’da Bilim ve Skolastik Düşünce
Skolastik Düşünce Tanımı:
-
Orta Çağ Avrupası’nda egemen olan düşünce sistemidir.
-
Bilgi, yalnızca kutsal metinlerle ve kilise dogmalarıyla uyumluysa değerli sayılırdı.
-
Akıl yerine iman ön plandaydı; sorgulama sınırlıydı.
Kilise ve Bilim:
-
Bilimsel çalışmalar kilisenin denetimi altındaydı.
-
Deney ve gözleme değil, kutsal metinlerin yorumuna dayanılırdı.
Üniversitelerin Kuruluşu:
-
-
yüzyıldan itibaren bazı merkezlerde üniversiteler kurulmaya başlandı:
-
Bologna (hukuk), Paris (teoloji), Oxford (felsefe ve mantık)
-
-
Bu kurumlar zamanla bilimsel düşüncenin merkezleri hâline geldi.
İslam Felsefesinin Etkisi:
-
İbn Rüşd gibi İslam filozoflarının eserleri Latinceye çevrildi.
-
Rasyonalizm (akılcılık) bu yolla Avrupa'da yayılmaya başladı.
3. Kültürel Etkileşimler
Etkileşim Kanalları:
-
Haçlı Seferleri: Avrupalıların İslam topraklarına yaptıkları seferler, doğuyla doğrudan temas kurmalarını sağladı.
-
Endülüs Emevileri: İspanya’daki Müslüman devlet, İslam kültürünü Avrupa’ya taşıyan bir köprü görevi gördü.
-
Ticaret Yolları: İpek ve Baharat Yolu gibi güzergâhlar üzerinden hem mallar hem fikirler taşındı.
Avrupa’ya Geçen Teknolojiler:
-
Kâğıt: Çin'den İslam dünyasına, oradan Avrupa’ya geçti; bilgi üretimini hızlandırdı.
-
Pusula: Denizcilikte devrim yarattı.
-
Barut: Askeri teknolojilerde kullanıldı; kale savaşlarının seyrini değiştirdi.
4. Sanat ve Mimari
a. İslam Dünyası
Genel Özellikler:
-
Dini merkezli bir sanat anlayışı egemendi.
-
Canlı resimlerden çok soyut ve simgesel süslemeler tercih edilirdi.
-
Geometrik desenler, hat sanatı, tezhip ve minyatür ön plandaydı.
Mimari Örnekler:
-
Kubbetü’s-Sahra (Kudüs): İslam mimarisinin erken örneklerinden.
-
Büyük Selçuklu Mimarisi: Süslemeli taş işçiliği ve revaklı avlularla dikkat çeker.
-
Elhamra Sarayı (Endülüs): İslam sanatının Avrupa’daki zirve örneklerinden.
b. Avrupa
Başlıca Mimari Üsluplar:
-
Romanesk: Kalın duvarlı, küçük pencereli, sade yapılar.
-
Gotik: Sivri kemerler, yüksek yapılar, renkli vitraylar. En ünlü örnek: Notre-Dame Katedrali (Paris).
Sanatın Merkezi: Kiliseler ve manastırlar, sanatın ve zanaatın üretildiği mekânlardı.
5. Edebiyat ve Felsefe
İslam Dünyası:
-
Nazım türleri: Gazel, kaside, mesnevi gibi formlar gelişti.
-
Öne çıkan isimler:
-
Firdevsî: “Şehname” adlı eseriyle İran tarihini epik biçimde anlattı.
-
Ömer Hayyam: Rubaileriyle felsefi şiirin öncüsüdür.
-
Mevlana: “Mesnevi” adlı eseriyle İslam tasavvuf felsefesini işledi.
-
Avrupa:
-
Başlangıçta din merkezli metinler ön plandaydı.
-
13–14. yüzyılda halk diliyle yazılan eserler artmaya başladı:
-
Dante Alighieri – “İlahi Komedya”
-
Geoffrey Chaucer – “Canterbury Hikâyeleri
6. Eğitim Kurumları
İslam Dünyasında:
-
Medrese: Hem dini hem pozitif bilimlerin öğretildiği kurumlar.
-
Öğretim dili Arapçaydı. Eğitimde mantık, tıp, matematik gibi alanlara da yer verildi.
Avrupa’da:
-
Üniversiteler, özellikle 12. yüzyıldan itibaren kuruldu.
-
Ancak skolastik düşünce, bilimin gelişimini uzun süre sınırladı.
-
-
yüzyıldan itibaren rasyonalizm güç kazanmaya başladı.
-
7. Genel Sonuçlar
-
İslam Dünyası, Orta Çağ boyunca bilim, sanat ve kültürde öncü konumdaydı.
-
Avrupa, bu birikimi 12. yüzyıldan itibaren keşfetmeye ve kendi içinde geliştirmeye başladı.
-
Bu kültürel etkileşim, Avrupa’da Rönesans ve Aydınlanma Çağı gibi büyük dönüşümlerin zeminini oluşturdu.
-
Bilimsel bilgi, teknolojik gelişmeler ve kültürel üretim coğrafyalar arası bir mirasa dönüştü.
İslam Medeniyetinde Kültür Bölgeleri

1. Mâverâünnehir (Maveraünnehr)
Tanım:
Maveraünnehir, Orta Asya'da Ceyhun (Amu Derya) ile Seyhun (Sır Derya) nehirleri arasında kalan tarihi bölgedir. Kelime anlamı, “nehirlerin ötesi”dir. Bu bölge, İslamiyet’in yayılması ve Türk-Arap etkileşimi açısından çok önemli bir kültürel geçiş alanı olmuştur.
Öne Çıkan Şehirler:
-
Semerkand, Buhara, Merv, Herat gibi şehirler, bilim, sanat ve edebiyat alanlarında Orta Çağ'ın en ileri merkezlerindendi.
Bilim ve Kültür:
-
İslamiyet’in Orta Asya’ya yayılmasıyla, Maveraünnehir hem İslam düşüncesi hem de bilimsel gelişmeler açısından zenginleşti.
-
Medreseler ve kütüphaneler kurularak düşünce hayatı desteklendi.
Önemli İsimler:
-
İbn Sina (Avicenna): Buhara doğumludur. Tıp, felsefe, psikoloji, müzik, botanik gibi birçok alanda eser vermiştir. En ünlü eseri El-Kanun fi’t-Tıbb, yüzyıllar boyunca Avrupa üniversitelerinde okutulmuştur.
-
Farabi: “İkinci Öğretmen” unvanıyla bilinir. Felsefe, siyaset, müzik ve mantık alanlarında çığır açmıştır. El-Medinetü’l-Fazıla adlı eseri, ideal devlet düşüncesini işler.
-
El-Biruni: Coğrafya, astronomi, matematik ve fizik alanlarında çok yönlü bilim insanıdır. Dünya’nın şekli ve hareketleriyle ilgili teorileri dikkat çekicidir.
-
Uluğ Bey: Semerkand’da bir gözlemevi (rasathane) kurmuş, yıldızların yerlerini büyük bir hassasiyetle hesaplamıştır. Bu gözlemevi, döneminin en ileri astronomi merkezlerinden biridir.
2. Horasan Bölgesi
Tanım:
Horasan, günümüz İran, Afganistan ve Orta Asya’nın bir bölümünü kapsayan, tarih boyunca birçok uygarlığın merkezi olmuş bilim ve kültür bölgesidir.
Kültürel Önemi:
-
İslam'ın Altın Çağı’nda bilimsel üretimin ve felsefi düşüncenin kalbi konumundaydı.
-
İslamiyet’in yayılmasında ve yerleşmesinde stratejik rol oynamıştır.
Öne Çıkan Şehirler:
-
Nişabur: Felsefe, astronomi ve edebiyatın geliştiği bir merkezdi. İbn Sina, Farabi ve Tusi gibi önemli bilim insanları burada eğitim aldı.
-
Merv: Selçuklular döneminde zirveye ulaştı. Ticaret yolları üzerinde bulunduğundan kültürel alışverişin kavşak noktasıydı.
-
Herat: Timurlular döneminde sanat, edebiyat ve bilim alanında öne çıktı.
3. Bağdat ve Beytü’l-Hikme
Tanım:
Bağdat, Abbâsîler döneminde (8–13. yüzyıl) İslam dünyasının bilim ve kültür başkentiydi. 762 yılında Abbasi halifesi Mansur tarafından kuruldu.
Beytül-Hikme:
- 8.yüzyılın sonlarında kuruldu.
- Bilim insanlarının bir araya geldiği, çeviri ve araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü bir merkezdi.
- Eski Yunan, Hint ve Pers eserleri Arapçaya çevrildi.
- Burada matematik, tıp, kimya, astronomi, coğrafya ve felsefe alanlarında çığır açan çalışmalar yapıldı.
- Bu birikim, Rönesans'a öncülük ederek Batı'nın yeniden doğuşuna katkı sağladı.
4. Şam (Emevî Başkenti)
Tanım:
Şam, Emevîler döneminde (661–750) İslam dünyasının ilk büyük başkentidir.
Kültürel Önemi:
-
Emeviye Camii gibi anıtsal yapılar inşa edildi.
-
Şehir, hem idari hem mimari hem de bilimsel anlamda İslam’ın ilk şehirleşme örneklerinden biri oldu.
-
İslam sanatının klasik formları bu dönemde şekillenmeye başladı.
5. Endülüs (El-Andalus)
Tanım:
Endülüs, İslam medeniyetinin İspanya ve Portekiz topraklarında 8. yüzyıldan itibaren yaklaşık 700 yıl boyunca kurduğu bilim, sanat ve kültür bölgesidir.
Kültürel Etkisi:
-
Doğu ve Batı arasında bir kültür köprüsü rolü üstlendi.
-
Avrupa’daki Rönesans ve bilimsel devrimin temelinde bu bölgenin etkisi büyüktür.
Önemli Merkezler:
-
Kurtuba (Cordoba): Kütüphaneleri, medreseleri ve çok kültürlü yapısıyla bilim üssüydü.
-
Elhamra Sarayı (Granada): Sanat, mimari ve zarafetin zirvesi olan yapı; aynı zamanda bir savunma ve yönetim merkeziydi.
Bilim İnsanları:
-
İbn Rüşd (Averroes): Aristo’yu Batı’ya tanıtan filozof ve tıp bilgini.
-
İbn Arabi: Tasavvuf düşüncesinin en derin yorumcularındandır.
-
Zerhavi (Abulcasis): Cerrahinin kurucularından. Eserleri Avrupa’da temel kaynak olarak kullanılmıştır.
-
İbn Hazm: Din, hukuk ve ahlak felsefesi alanında eserler vermiştir.
Genel Sonuçlar ve Katkılar
-
Orta Çağ’da İslam medeniyetinin kültür merkezleri, bilimsel ilerlemenin lokomotifi olmuş; felsefe, tıp, astronomi ve sanat gibi alanlarda Batı'yı beslemiştir.
-
Bu bölgeler sayesinde bilgi ve kültür doğudan batıya taşınmış, Avrupa’daki Rönesans’ın tohumları atılmıştır.
Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!