SOKRATES’İN YAŞAMÖYKÜSÜ
Sokrates, genellikle Batı felsefesinin babası ve Batı
medeniyetinin gelişiminde kilit bir kişi olarak kabul edilen bir Yunan
filozofuydu.
Sokrates’e göre: "Sorgulanmamış hayat, bir insan için
yaşamaya değmez."
Sokrates ile ilgili bilgilere genel anlamda öğrencisi
Platon'un yazılarından öğreniyoruz. Bu
sebepten Platon'un Sokrates'in mirasını, onu en soylu filozof olarak göstererek
süslemiş olması mümkündür. Ancak Sokrates'in hayatı birçok kişi için büyük bir
ilham kaynağı olmuş ve olmaya devam etmektedir.
Sokrates, Xanthippe ile evlendi ve üç çocukları oldu.
Sokrates, kendini sorgulama yoluyla hayatı öğretmeye
çalıştı. Cevaplara sahip olduğunu öğrencilerine iddia etmedi. Sokrates her
zaman bilgisinin sınırlılığının farkındaydı.
Sokrates’in bilgeliği "Bana gelince, tek bildiğim
hiçbir şey bilmediğimdir." Sözünden de anlaşılmaktadır. Bu düşünce yapısından
dolayı Sokrates o dönem için en akıllı insanların başında yer almıştır.
Öğrencilerine sadece sorular sorar, onları kendileri için
düşünmeye ve kendi dogmalarını ve inançlarını sorgulamaya zorlardı.
O Dönem için Sokrates diğer insanlardan farklı hayata bakmış
ve yaşamı yorumlamıştır. "Ben bir Atinalı ya da Yunan değilim, dünya
vatandaşıyım." Sözünde bir derin düşündüğünü görebilmekteyiz.
Sokrates’in aklını kullanmaya çalışması, ısrarlı
eleştirileri ve sorgulamaları yaşadığı dönemde kendisine karşı siyasi düşmanlar
yaratmıştır.
Sokrates ile ilgili bir hikayede, Sokrates'in bazı
öğrencilerle birlikte iyi bilinen bir 'kâhin'i görmeye gittiğinde 'Kâhin'den
Sokrates'in doğası hakkında konuşması istendi. Sokrates'in kibir, ego, korku ve
nefretin tüm olumsuz niteliklerine sahip olduğunu söyledi. Devamında ise bu
olumsuz özelliklerini kontrol altına aldığını söylemiştir.
Sokrates'in alışılmışın dışında siyasi bakış açıları ve başkalarının cehaletini ifşa etme isteği birçok düşman yaratmış Bu onun tutuklanmasına ve yargılanmasına yol açmış. Sokrates’e yapılan haksızlık ve Sokrates’in bu haksızlığa karşı gösterdiği bilgelik Platon'da büyük bir heyecan yaratmıştır. Platon yazmış olduğu Sokrates’in Savunması isimli eserinde ölüm korkusundan tamamen kopmuş ve gerçeğe bağlı bir filozofun resmini çizmiştir.
Sokrates, 'Atinalı gençlerin zihinlerini yozlaştırmaktan ve
'dinsizlikten' suçlu bulunduğunda, kararı sakince kabul etmiş ve ölüm cezasından
kaçmaya çalışmak yerine baldıran zehrini içmeyi kabul etmiştir. Sokrates
inançlarını reddetmiş olsaydı özgür olabilirdi; kaçmayı da deneyebilirdi ama
bir filozof olarak inançlarına bağlı kalmanın daha önemli olduğunu kabul
etmişti.
Ölümünden kısa bir süre önce Sokrates şunları söyledi: "Ayrılma saati geldi ve yollarımıza gidiyoruz - ben ölmek ve sen yaşamak. Hangisinin daha iyi olduğunu ancak Allah bilir.”
Sokrates'in son sözleri şunlardı: "Platon, Asklepios'a
bir horoz borçluyuz. Lütfen borcunu ödemeyi unutma.” Asklepios, hastalıkları
tedavi eden Yunan tanrısıydı.
Sokrates'in Sözleri:
·
Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez.
·
Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe
yaklaşırız.
·
Güzelliğin anlamı gereği güzel olan her şey
güzelleşir.
· Hayret etmek bir filozofun hissidir ve felsefe hayret etmekle başlar.
👉 Ne savaşta ne de hukukta bir adamın ölümden kaçmak için her
yolu kullanmaması gerekir. Eğer bir adam savaşta silahlarını atar ve
peşindekilerin önünde diz çökerse bu şekilde ölümden kaçabilir, herhangi bir
şeyi söylemeyi veya yapmayı kabul etmesi halinde de ölümden kaçabilir. Zor
olan, dostlarım, ölümden kaçınmak değil haksızlıktan kaçınmaktır; çünkü o
(haksızlık) ölümden daha hızlı koşar. 👈
Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!